Yapımı Ekolojik/Doğal Yelkenli
"Doğaya ve yerküremize en az zararı vermek için yerel ağaç kullandık. Enerji tüketimine dikkat ettik, dolayısıyla daha ilkel yöntemlerle çalıştık ama en önemlisi doğaya yükü/zararı daha fazla olan modern malzemeden uzak durmaya çalıştık. Sonuçta tekne yapımcısı değiliz, kapitalistçe bir yaklaşım içinde olmamıza gerek yoktu. Ya ekolojik ya da kapitalist, seçim bu aslında."
Ekolojik Ayak İzi ve Karbon Ayak İzi
-
Her canlı gibi biz de ihtiyaçlarımız için yerküremizin/gezegenimizin sunduğu kaynakları kullanıyoruz. Yerküre bu yükle baş edebildiği sürece sorun yok. Ama belli bir eşik aşıldıktan sonra bu tüketimi yeterince süratle yerine koyamayabilir. Bu da kalıcı olumsuz değişikliklere yol açabilir.
-
Bir başka sorun da doğal alanları yok etmemiz. Ne için yok ediyoruz? Kendimizi beslemek ve barınmak için. Hem tarım hem de hayvancılık için çok geniş alanları dönüştürüyoruz ve bu sırada burada yaşayan canlıları ya yok ediyoruz ya da kaçırıyoruz. Sayımız çok arttığı için bu yıkımın boyutları da çok büyüdü.
-
Sadece alan açmıyoruz, açarken bir de yerküremizdeki biyolojik çeşitliliği azaltıyoruz. Biyolojik çeşitlilik canlılığın özü, en önemli itici gücü. Yaşam biyolojik çeşitliliğe bağlı.
-
Son olarak da enerji ihtiyacımız ve bunu teşvik eden yaşam tarzımız atmosferdeki ısı tutan karbon temelli bileşiklerin miktarını arttırıyor. Bunu öyle bir düzeye getirdik ki, yerküremizin normalde uzun dönemde değişen iklimsel dengeleri bu aşırı ısınmadan dolayı süratle değişmeye başladı. Şu anda büyük ölçüde, neredeyse tamamen biz insanların sebep olduğu bir iklim değişimi/krizi süreci içindeyiz.
Sonuncu madde doğrudan karbon ayak izimizle ilgili. Ne kadar kirletiyoruz? Hep birlikte bu dört maddeyse ekolojik ayak izimiz oluyor. Yani yerküreyi/doğayı ne kadar kullanıyoruz, ne kadar tüketiyoruz? Ben ayak izi yerine, yük demeyi tercih ediyorum. Evet, her canlıya karşılık gelen bir yük var. Sorun, bunun aşırıya kaçması.

Kayığımızın Yapımının Ekolojik ve Karbon Yükü

Yapım aşamasında karbon yükünü arttıran başlıca kalem enerji tüketimi.
Aletler elektrikli, ağacın taşınma ve kesilmesine yakıt gerekli. Bir de kullanılan malzemenin üretim ve taşınmasında tüketilen yakıt var.
Karbon yükü ekolojik yükün en büyük kalemidir ama bir kayık yapımı, ağaç kesimi ve malzeme hammaddesinin elde edilme süreciyle ekolojik yükü de arttırır.
Bir de ağaçların kesilmeden önce canlı olduklarını unutmamalıyız. Bu da bizi ekolojik etik alanına götürüyor.
Durum böyle olunca, en azından verdiğimiz zararı belli bir sınırda tutmamız gerekiyor. Gereğinden fazla yükseltmemeliyiz. Gereksiz tüketim ve israf yapmamalıyız.
Kayığımızda yerel ağaçlar ve geleneksel teknikler kullanıyoruz.
Dolayısıyla, tekne yapımcılığında ağacın en az ziyanla hazırlanması, titiz hesap, programlı çalışma ve işçilik önemli konular.
Kendinizi yerel üretimle sınırladığınızda her iki izi/yükü de düşürüyorsunuz. Yerel ağaçları kullandık. İthal ağaçlardan uzak durduk.
Yakıt tüketen fırında kurutma yerine, açık havada doğal kurutmayı seçtik.
Kayığımız geleneksel yöntemlerle yapılıyor. Bu da karbon yükünü düşürüyor. Çünkü modern malzeme üretimi daha fazla enerji gerektiriyor. Bir de doğanın kirlenmesi var.
Bunları satın alıp kullandığımızda her iki izin artışına katkıda bulunuyoruz. O yüzden çok şart olmadığı sürece marin kontrplak, epoksi malzeme vb'den uzak durduk.
.jpeg)
Son ağaçlarımız doğal şekilde kururken
İlla en modern malzemeyi seçmedik. İşimizi gördüğü sürece daha basit malzemeye başvurduk. Örneğin, çoğumuzun ilgilenmeyeceği kendir halatlar da işimizi görüyor. Makaralarımız ahşap. Yelkenimiz bezden. Kayığımızın boyasının da son teknoloji ürünü olması gerekmiyor.
Bu bir klasik yelkenli değil, geleneksel yelkenli. Yani prestij sembolü değil. Doğa ve yerküre için daha az prestijle yaşayabiliriz.