top of page
Hedef3.jpg

Ekolojik / DoÄŸal Yelkenli

Ekolojik Nesne Yapmak

"Bu projede nesne yelkenlimiz. EÄŸer bu yelkenliyi ekolojik ya da doÄŸal yapacaksam tam da bu söylediÄŸimi baÅŸarmam gerekiyor. Hem en az zarar hem de en fazla mutluluk. Tabii kapitalist tüketim kültürünün mutluluÄŸu deÄŸil, doÄŸal mutluluk. İki kategori halinde anlatıyorum bunu." En aÅŸağıda, bu ekolojik nesne tartışmamın sonunda. 

İlk Şart: Ayak İzlerine Dikkat

Ayak İzi, Zarar ve Kriz

İlk önce tanımlar. Karbon ayak iziyle baÅŸlayalım. Bu ayak izi aslında çevreye verdiÄŸimiz zarar, zararımızın izi. Her canlı yaÅŸadığı çevreye zarar verir. Çünkü enerji alışveriÅŸinde bulunur ve atık üretir. Alır ve atar. Bu kaçınılmazdır. Ve de doÄŸaldır. O canlı da, habitatı da, bu alışveriÅŸleri kaldıracak ÅŸekilde evrilmiÅŸtir. Belli bir düzeyde kaldıkları sürece. O düzey de doÄŸal süreçlere göre evrilmiÅŸtir. Ama bu statik deÄŸil, dinamik bir dengedir. Yani zamanla deÄŸiÅŸebilir. Ama bu beklenmedik bir süratte deÄŸiÅŸir ve diyelim bir türün nüfusu çok kısa sürede kaldırılamayacak düzeye ulaşırsa, o türün habitat üzerindeki yükü doÄŸal iÅŸleyiÅŸ sınırlarının dışına çıkmaya baÅŸlar ve bu bazı durumlarda yerkürenin bazı dengelerinin aşılarak dönüÅŸmelerine de sebep olabilir. Bu noktada kriz durumu belirir ve bazı canlılar, yok olma da dahil ciddi sorunlarla karşılaşır. â€‹â€‹

​İnsan, kendi icadı yapay habitatların enerji ihtiyaçları ve ürettiÄŸi atık miktarlarıyla tüm canlıları geçmiÅŸtir. Artık sadece yaÅŸadığı habitata deÄŸil, küresel anlamda tüm yerküreye en çok zarar veren tür olmuÅŸtur. Bunun getirdiÄŸi kısmi bilinçlenme ayak izi diye bir kavram icat etmemize yol açtı. Bunların arasında karbon ayak izi, saÄŸ olsun petrol ÅŸirketi BP sayesinde çok ünlendi. BP'nin bu çabasını, ÅŸirketlerin kendi sorumluluklarını modern tüketiciye yüklemesi, baÅŸlarından atmaları olarak da görebiliriz. Muhtemelen de öyle. Bu arada karbondan önce ekolojik ayak izi konuÅŸuluyordu ve son zamanlarda da su ayak izi çıktı. Her yeni ayak izi verdiÄŸimiz zararın da giderek arttığını gösteriyor.​​

​​Karbon ayak izi herhangi bir canlının faaliyetleri sırasında ürettiÄŸi karbon temelli gazların miktarıdır. Bu arttıkça yerküremiz ısınıyor ve ısındıkça da iklimsel deÄŸiÅŸimler ve giderek bir iklim krizi beliriyor. Åžu anda böyle bir evredeyiz. 

​

Ekolojik ayak izi ise bir canlının yerküreyi ne kadar kullandığını gösteriyor. Her canlı habitatını enerji ihtiyaçları için kullanarak deÄŸiÅŸtirir. Bizim farkımız, sayımız o kadar arttı ki, tabii bir de nesnelerimizin sayısı, bunu artık çok daha büyük ve tehlikeli bir ölçekte yapıyoruz. 

13217237_10156918300525243_4445255288222245082_oB.jpg

Ekolojik Nesneden Ne Anlamalıyız?

Mutluluk ve Ekolojik Kriz Bağlantısı

Ekolojik sözcüÄŸünü duyunca genelde doÄŸaya ve doÄŸal alanlara en az zararı vermeyi anlıyoruz. İlk akla gelen bu. Ve orada da kalıyoruz. Ben tanımı geniÅŸletiyorum. Daha doÄŸrusu bir ayak izi daha ekliyorum. Mutluluk veya keyif almak. Bence asıl üzerinde durmamız gereken ayak izi bu olmalı; özellikle de konu bizsek, yani insan. DiÄŸer ayak izleri bu ayak iziyle doÄŸrudan iliÅŸkili.  Çünkü ekolojik krizlerimizi doÄŸrudan modern insanın mutsuzluÄŸu tetikliyor.

 

Bu iddiam muhtemelen günümüzde çok yayılmış "spiritüalist" yaklaşımları akla getirecektir. Ama aksine ruhsal deÄŸil, gayet fiziksel bir ÅŸeyden bahsediyorum. Çünkü mutluluk dediÄŸimiz ÅŸey bedensel, yani biyofiziksel ve evrimsel bir süreç ve fazlasıyla ekolojik iliÅŸkilerin parçası. Nasıl? Bunu kavramak için mutluluk ve keyif durumunun tersini, yani stresli ve huzursuz olmayı düÅŸünmeliyiz. Ne anlama geliyor bu? Bir canlının stres altında olması onun mutsuz olması, yani o ana kadar ona huzurlu bir ortam sunmuÅŸ ekolojik iliÅŸkilerin bir kısmının veya tamamının bozulmuÅŸ olması demek olmuyor mu?​​​​

Fiziksel bir süreç olarak keyif, bedenin olumluyu olumsuzdan ayırmasının yolu. Beden keyif almadığından uzaklaşır. Keyif veya onun daha kalıcı hali olan mutluluk duygusu bedenin kendisine olumlu koÅŸulları bulduÄŸunu haber vermesidir. Bunu biyofiziksel süreçleri harekete geçirerek yapar. O yüzden ekolojik olmak, eÄŸer bunu en az stresli, yani görece en huzurlu koÅŸullara ulaÅŸmak anlamında kullanıyorsak, her ÅŸeyden önce mutlu olmak, yani keyif durumuna ulaÅŸmaktır. Keyif aldığım sürece koÅŸulların benim için olumlu olduklarını bilirim.

 

Bu maalesef tamamen sorunsuz çalışan bir süreç deÄŸil. Keyif hali taklit edilebilir, bedensel süreçler kandırılabilir. Stresli bir durum varken keyif alıyormuÅŸ gibi hissettirilebiliriz ki, çeÅŸitli uyuÅŸturucuların böyle çalıştığını biliyoruz ama en önemlisi, modern tüketim kültürü bunun üzerine kurulmuÅŸtur. Bir de tabii keyif sürecinin özünde doÄŸrudan organizmanın bireysel çıkarıyla ilgili olması var. Bu da her zaman olumlu sonuçlar doÄŸurmayabilir. Bunlara burada girmeyeceÄŸim. DoÄŸallığa DönüÅŸ bölümünde giriyorum. Burada ekolojik nesnenin ve tabii ekolojik/doÄŸal yelkenlinin ne olması gerektiÄŸini tartışacağım. â€‹â€‹â€‹

Nesne Yapımından Kaynaklanan Ekolojik Sorunlar

​​Nesne yapmak,  iÅŸ ve enerji demek. DoÄŸada nesne yapan tek tür insan deÄŸil. Birçok canlının bu becerisi var ama hiçbiri insan kadar karmaşık nesneler yapamıyor. İnsanın nesne yapımında  doÄŸada bulduÄŸu hammaddeyi deÄŸiÅŸtirmek önemli bir yer tutuyor. Bu da çifte enerji ihtiyacı demek. Hem hammaddeyi dönüÅŸtürmek hem de o iÅŸi yapanın gıda ihtiyacı anlamında. Hiçbir canlı bizim ölçeÄŸimizde nesne üretimi yapmıyor. Bu da  hem hammadde ve enerji ihtiyacımızı hem de  atık sorunumuzu muazzam düzeylere çıkartıyor. Bugün uzayı bile atıklarımızla doldurmaya baÅŸladık. Ama mesele sadece bu üçünden ibaret deÄŸil. Genelde atlanan iki sorun daha var.

 

Birincisi yer iÅŸgali. Yaptığımız nesnelerin hem kendileri hem de atıkları yer kaplıyor ve bu, diÄŸer canlıların alanlarından geliyor. ÖrneÄŸin, imal ettiÄŸimiz milyonlarca arabanın kapladıkları bir alan var. Bu bir yerden gelmek zorunda ve yerkürenin belli bir yüzey alanı var.​​

trafik.jpg

​​​​İkincisi de nesne yapan ve tüketen insanın durumu. Üretim ölçeÄŸi çok büyük olunca örgütlenme de o derece büyük olmak zorunda. GeldiÄŸimiz noktada ömrümüzün ve günlük yaÅŸamımızın çok büyük bir kısmı artık bu sürece, üretmeye ve tüketmeye gidiyor. Biri olmadan diÄŸeri mümkün deÄŸil. Üretimi güya robotlar üstlense de tüketim yine bize kalıyor ve aslında bu da iÅŸ.

 

Bu süreç insanın kendisinin nesne yapıp keyif almasından çok farklı. Bugün artık sadece bir parçasında rol alıyoruz bu sürecin ve çoÄŸu kez de rutinsel, kendini tekrarlayan, hiç de iyi hissettirmeyen ÅŸekilde. Bu da bizi hayatımızın en büyük dilimine yabancılaÅŸtırıyor. Bu kısmı sanki bize ait deÄŸilmiÅŸ gibi yaşıyoruz. Bedenimiz böyle bir yaÅŸam için evrilmediÄŸi için de bu süreç daimi stres anlamına geliyor. Bu stresin bir ÅŸekilde giderilmesi gerekiyor. Bunu geçici ve görece suni ÅŸekilde olsa da kapitalist tüketim kültürü beceriyor ama ekolojik bedel pahasına.

 

Kapitalist tüketim kültürü bu kolektif stres sorununda para kazanma fırsatı görülmesinden doÄŸmuÅŸ bir kültür. Bizim nispeten verimli çalışabilmemiz ve bu sıkıcı  ve yıpratıcı çalışma koÅŸullarına dayanabilmemiz için bu stres koÅŸullarının geçici bir süre için de olsa giderilmesi gerekiyor. Bir yandan da para yapalım, neden olmasın. Ama bu daha da fazla kaynak kullanımı ve atık demek ve bu öyle bir düzeye ulaÅŸtı ki, baÅŸta iklim olmak üzere çeÅŸitli ekolojik krizlere yol açtık. Dolayısıyla, burada aslında bir insan sorun ve krizi var, tüm diÄŸer krizleri tetikleyen.  â€‹â€‹

"Åžöyle bir ÅŸey söylüyoruz: Özünde yaÅŸam tarzımız sorunlu deÄŸil. Sorun, kontrolü kaçırmış olmamız. EÄŸer tüketimimizi biraz sınırlayabilirsek, böyle yaÅŸamaya devam edebiliriz. Yani sürdürülebilirlik. â€‹Oysa sorun yaÅŸam ÅŸeklimizin aşırıya kaçmış olması deÄŸil, kendisi. YaÅŸam ÅŸeklimiz bizi mutsuz kılıyor, daimi strese mahkum ediyor ve bunu nesnelerle çözmeye çalışıyoruz. Bu da tüketimi tetikliyor." 

Çözüm: Ekolojik Nesne

​​Her ÅŸeyden önce ekolojik bir nesnenin enerji ihtiyacı ve atık üretimi ekolojik açıdan mümkün olabildiÄŸince en uyumlu düzeyde olmalı. Genelde sürdürülebilirlik dediÄŸimiz güya-ekolojik-tavır bu iki hedefle sınırlıyor kendisini. Çünkü diÄŸer üçüne girerse, yani ölçek, yer kaplama ve insan mutluluÄŸu konularına, doÄŸrudan kapitalist sistemin kendisiyle yüzleÅŸmek zorunda kalacak. Bu da pek tercih edilmiyor. Kimse çuvaldızı kendisine batırmak istemiyor. Bir ÅŸey yapıyormuÅŸ gibi hissetmek ve görünmek yetiyor. Ama kapitalist sistemle mücadele etmeden ekolojik olmanın yolu yok. Sürdürülebilirlik de büyük ölçüde kapitalist bir icat. Neyi sürdüreceÄŸiz? 

​

Enerji ihtiyacı ve atık sorunları doÄŸrudan nesne üretiminin kendisini sorgulatmıyor. Oysa diÄŸer üçü doÄŸrudan nesne üretiminin ekolojik bedeli ile kapitalist tüketim kültürünün sorgulanmasını getiriyor. Dolayısıyla burada çözüm daha karmaşık. İlk anda akla gelen, gereksiz tüketimden kaçınmak ama bunun bir üstü, kapitalist üreticinin nesnelerin estetik çekiciliÄŸini ve kültürel ve sosyal prestij rollerini artırarak nesnelere bağımlılığı teÅŸvik etmesi. â€‹â€‹â€‹

Evet, ayak izleri önemli ama sadece bunlarla sınırlayamayız ekolojik/doÄŸal olmayı. Sadece bu ikisiyle sınırlandığımızda, biz insanlar sorunun dışında kalıyoruz. Åžöyle bir ÅŸey söylüyoruz: Özünde yaÅŸam tarzımız sorunlu deÄŸil. Sorun, kontrolü kaçırmış olmamız. EÄŸer tüketimimizi biraz sınırlayabilirsek, böyle yaÅŸamaya devam edebiliriz. Yani sürdürülebilirlik. 

​

Oysa sorun yaÅŸam ÅŸeklimizin aşırıya kaçmış olması deÄŸil, kendisi. YaÅŸam ÅŸeklimiz bizi mutsuz kılıyor, daimi strese mahkum ediyor ve bunu nesnelerle çözmeye çalışıyoruz. Bu da tüketimi tetikliyor. 

​

O yüzden amacımız sadece nesnelerimiz ile bunlarla iliÅŸkili faaliyetlerimizin verdiÄŸi zararları azaltmak olmamalı. Bir de bunları bizi doÄŸal anlamda mutlu edecek niteliÄŸe dönüÅŸtürmeliyiz. Ancak bu ÅŸekilde nesnelerin ekolojik sorunları tetiklemesinin önüne geçebiliriz.  

​

Bu projede nesne yelkenlimiz. EÄŸer bu yelkenliyi ekolojik ya da doÄŸal yapacaksam tam da bu söylediÄŸimi baÅŸarmam gerekiyor. Hem en az zarar hem de en fazla mutluluk. Tabii kapitalist tüketim kültürünün mutluluÄŸu deÄŸil, doÄŸal mutluluk. İki kategori halinde anlatıyorum bunu. AÅŸağıdaki baÄŸlantılardan gidebilirsiniz. 

Kayık_EskiB.jpg

Yapım aÅŸamasında en önemli konu yerküre üzerindeki yükümüzü en aza indirmek. Bu da karbon ve ekolojik ayak izlerini düÅŸük tutmak demek. Bunun için yerel malzeme ve daha ilkel teknoloji kullandık. Zaten yüz yıl öncesinin yelkenlisini yaptığımız için birçok malzeme ve teknik zaten projenin ruhuna aykırı. Devamı...

Kayığı yaptık. Peki faaliyetlerimiz? Bir de en az zararı vererek yaÅŸamalıyız. Ama sadece bu deÄŸil. Faaliyetlerimiz bizi doÄŸallıkla, yani doÄŸal süreç, ritim ve döngülerimizle buluÅŸturarak mutlu etmeli ki, daha farklı bir yaÅŸam ve tüketim alışkanlığı geliÅŸtirebilelim. Devamı...

Kayık1934'ü takip etmek için 

TeÅŸekkürler

Tel: 0537-471-0029

Kayık1934'e en çok emek vermiÅŸ ve eziyet çekmiÅŸ :) ikinci kiÅŸi. Özlem YeÅŸilada Binder

Kayık1934'e Bedenen Yardımcı Olanlar. Ayrıntılı TeÅŸekkürler için bakınız.
Aslı Parlak, AÅŸkın Karaduman, Bülent Yükselen, Can Karahasan, Devrim Doruk, Ebru ÇavuÅŸoÄŸlu, Esin Tekin, Gökhan Yılmaz, Gökay Åženavcı, Haluk KuÅŸakoÄŸlu, Leyla Yıldız, Muhittin Erkut, Murat Gül, Özlem YeÅŸilada Binder, Silvana Ege Binder, Songül Yılmaz, Zeynep Dinçer

Kayık1934'e ÇeÅŸitli Åžekillerde Katkıda Bulunanlar. Ayrıntılı TeÅŸekkürler için bakınız.
Eski Bodrum Belediye BaÅŸkanı ve Åžimdiki MuÄŸla BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Ahmet Aras, Eski Bodrum Belediyesi Zabıta Müdürü Deniz Özyıldız, Eski Bodrum Belediyesi Güvenlik Amiri Serkan Kanik, Bodrum Deniz Müzesi Müdürü Selen CambazoÄŸlu, Ali Dokur, Ali Åženavcı, Ali Åžengün, Barbaros Ergene, Bilal KarataÅŸ, Cana Üngün, Cem Gür, Çetin Akıncı, Deniz Kılıç, Devrim DevecioÄŸlu, Erol KurutaÅŸ, Fatih Avcu, Gonca Alpan Tursoy, Gökay Åženavcı, Haluk Bener, Hamdi Yörür, Kaan KurutaÅŸ, Mehmet Uyargil, Murat Gül, Mustafa Özkeskin, Nacı Arıcı, Naftotopos.gr, OÄŸuzhan UlutaÅŸ, Tanıl Tuncel, Thanasis Giannikos, YaÅŸar Anter, Yusuf CivelekoÄŸlu, Zehra Denizaslanı

Kayık1934'e Maddi Katkıda Bulunan Destekçilerimiz - 119 kiÅŸi

Ahmet Demirel, Ali Boltaç, Ali Hakan Albayrak, Ali Sadık Boltaç, Ali Åžengün, Arslan Ziylan, Aslı Parlak, Aslı Yurdanur, AÅŸkın Karaduman, Aycan Kan Ülkü, Aydın Evren Özol, AyÅŸe Sevinç, Azade Uslu, Behiye Zeynep AktoÄŸu, Beykan Askan, Burak DikmenoÄŸlu, Bülent Yükselen, Cahit Arseven, Can Karahasan, Canan Yurdacan, Candan Uca, Cem Turgay, Cemile Turgay,  DeÄŸer Altunay, Deniz Boltaç, Devrim Doruk, Ebe Suzan Öztürk, Ebru ÇavuÅŸoÄŸlu, Elif Özgen, Esma DoÄŸan, Feyha Karslı, Filiz Askan, Filiz Yavuz, Firuzan Güney, Fuat Aksun, Füsun Bumin, Gamze Özer, Gizem Yurdanur, Gonca Arayıcı, Gökay Åženavcı, Gökçe Altunay Solmaz, Gökhan Kahraman, Gülin Demirok, Gürkan Güney, Güzide Akkün, Haluk Bener, Haluk KuÅŸakoÄŸlu,  Handan KarakaÅŸ, Hüseyin Peker, Ilgaz DoÄŸrul, İpek Boltaç, İsmail DoÄŸan, İştar Gözaydın Savaşır, Jale Alpay, Jale Pasinli, Kaan KurutaÅŸ, KadiroÄŸlu Salih Öztürk, Kebire Yıldız, Lale Ak, Lale Ferenc Smekal, Leyla Yıldız, Livio Manzini, Marion Feildel, Matthias Müller Senti, Mehmet KütükoÄŸlu, Mehmet Uyargil, Metin Göncü, Metin HekimoÄŸlu, Murat Gül, Murat NecioÄŸlu, Murat Özkan, Mustafa Cem, Mustafa PaÅŸalı, Mübeccel Yalçın, Müjgan Bener, Nazan Kemal Gökcan, Necibe Öztürk, Nesip Tolun, Nil Tütüncü, Nuran Akkılıç, OÄŸuzhan UlutaÅŸ, Osman Can Özcanlı, Osman Özkan, Oya Balkanlı, Oya YeÅŸilada, Ömer Karahan, Peyman Arpacılar-Köllhofer, Recep Perk, Rengin Binder, Reyhan Alpay, Reyhan Bayındır Gönenç, Rıdvan Demirok, Romain Narcy, RuÅŸen Germirli, Saadet CoÅŸkun, Sabahaddin Bilsel, Sabahat Hawker, Saliha Düzel, Samer Atasi, Sedef Kaynarkan, Sercan ÇaÄŸlar Erel, Seval YeÅŸilada AkbaÅŸ, Sevil BilgenoÄŸlu, Sevinç Gülsayın, Songül Yılmaz, Tankut Ülkü, Tarkan KahvecioÄŸlu, Tümay Altınsoy DeÄŸirmenciler, Utku Özgür Ünlü, Vahdet Ünal, Vedat Zincir, Volkan Demirkan, YaÅŸar Yılmaz, YaÅŸare Kılıç, Yerten Kalfa, Yücel Yılmaz, Yücel Ziylan, Yüksel Aymaz, Zeynep Dinçer

Kayık1934'e Malzeme Katkısında Bulunan Destekçilerimiz - 10 kiÅŸi

Ahmet Kurt: Bir adet krom admiralti demir, Ahmet Parsoy: Bir adet admiralti demir, Ayhan Güneysu: Atölye için elektrik kablosu, Devrim Doruk: İki büyük ve bir küçük güneÅŸ paneli, cankurtaran yelekleri ve biraz halat, Haluk KuÅŸakoÄŸlu: Kontrol kutusuyla 1 büyük güneÅŸ paneli, İş aletleri, Mehmet ÇavaÅŸ: Bir adet pulluk demiri, rMetin Göncü: İş aleti, Murat Gül: Altı adet çift dilli makara, İş aletleri Nedim Karakartal: 100 kg'lık tonoz, Salih Bingül: Pusula Zehra Denizaslanı: Bir makara halat

Kayık1934'e Lojistik Katkıda Bulunan Kurum veya Şirketler

bodrum-belediyesi-logoB.jpg
BDMingB.jpg
Girit_Dernek.jpeg
Milas Belediyesi.jpg

Logo sırasıyla: Bodrum Belediyesi, Bodrum Deniz Müzesi, Bodrum Girit ve Yunanistan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma DerneÄŸi, Milas Belediyesi

Kayık1934'e Maddi Katkıda Bulunan Kurum veya Şirketler

Bodrum-Der.jpeg
main_logo_bottom.png

Logo sırasıyla: Bodrum Kültür Turizm ve Dayanışma DerneÄŸi, Arka Ristorante Pizzeria

bottom of page