Ekolojik Mücadele Yaklaşımım
Çok kısa bir özet sunacağım burada, sadece temel noktalara değineceğim. Eğer buraya Proje ve Öyküsü sayfasından geldiyseniz muhtemelen daha da fazla bilgilenmiş olmalısınız ekolojik mücadele yaklaşımım hakkında. Daha da ayrıntılı bilgi ve bence epey ilginç konular aşağıdaki bağlantılarda. Tavsiye ederim. Pek alışıldık olmayan bir yaklaşımla karşılaşacaksınız.
Sorunun Özü:
Mutsuzluktan Ekolojik Krize
Üç temel öğeye dayanıyor yaklaşımım: yapay habitat, modern insanın mutsuzluğu ve doğallık. Uzun araştırmalardan sonra vardığım sonuç şu: Modern insan mutsuz olduğu için tüketiyor ve sonunda bu tüketim o derece arttı ki, genelde sadece kaynak olarak gördüğümüz yerküremizin alışıldık işleyişini bozduğumuz gibi (iklim krizi) çeşitli vahim ve küresel ekolojik krizlere de yol açtık. Modern insanı, yani bizi mutsuz ve huzursuz kılan, yani daha teorik bir söyleyişle stresli bir dünyada yaşamaya zorlayan temel sebep, temellerini yaklaşık on bin yıl önce “Neolitik Devrim” sırasında ve büyük ölçüde tesadüfen attığımız yapay habitat. Modern küresel yaşam yapay habitatın şu anki son versiyonu.

Yapay Habitat
Yapay habitatı, insan yapmışsa, yani insan tarafından yapılmışsa da, burada yapay sözcüğünü yapılan değil de doğal olmayan, suni olan anlamında kullanıyorum. Yani çok uzun bir evrimin sonucu olan doğal yapımıza karşıt ve bu yüzden de zararlı bir habitat türü olarak tanımlıyorum. Bedensel, yani fizyolojik, psikolojik ve ekolojik yapı ve süreçlerimizle uyumlu olmayan bu habitat türü bizim için son derece stresli bir dünyaya, bir yaşam alanına yol açıyor. Şiddeti, ilk belirdiği andan itibaren giderek artmış bu stresli dünya, Sanayi Devrimiyle birlikte bugün geldiğimiz noktada sadece çeşitli ekolojik krizlere yol açmakla kalmayıp bir tür olarak insanın kendisini, yani bizi de bir ekolojik krize dönüştürdü.
Kapitalizm ve Tüketim Kültürü
Yapay habitat, zaman içinde evrildiği kapitalizm dediğimiz siyasi-ekonomik sistemle birlikte, insanın ve yerkürenin bu sistem için her anlamda sömürgeleştirilmesinin ana sebebi ve aracına dönüşmüştür. Kapitalizm, yapay habitatın sebep olduğu modern insanın bu stresli yaşam halini, yani mutsuzluğunu, onu ayakta tutan, çok sağlıksız ve istikrarsız bir sistem olmasına rağmen varlığını sürdürmesini sağlayan tüketim kültürüne dönüştürmüştür. Modern insan, yapay habitatı ve onun kapitalist sistemini sürdüren ana kaynak olmuştur. Hem üreterek hem de tüketerek. Üretim ve tüketim yapmaya zorlanan bir modern köledir, kendi yarattığı habitatın kölesi.
Son yıllarda bu gidişat, yeni teknolojilerle birlikte öyle bir hal aldı ki, bugüne kadar sadece çalışırken kapitalizm tarafından sömürülen modern insan, artık kendisine ait olması gereken boş zamanlarında da farkına varmadan çalışmakta ve sömürülmektedir. Hem insan hem de çevre artık tamamen bu yapay habitatlar ve onları sürdüren sistemin nesnelerine dönüşmüştür. İnsan ve çevre, kısacası yerküre artık sadece bu üret-tüket sisteminin sürmesi için vardır.

Çözüm: Doğallaştırıcı Ekokültürel Habitatlar
Çözüm, ekolojik krizlerimizi yaratan bu durumu ortadan kaldırmak, modern insanın bu stresli dünyadan kurtulmasını sağlamak ve yapay habitatın bu dünyasına bağımlılığını sona erdirmek. Bunun için de modern insanı, birkaç milyon yıl boyunca evrildiği doğallığına geri getirecek habitatlarla yeniden buluşturmak gerekiyor.
Bu bir doğaya dönüş değil, doğallığa, yerküresel süreçlere dönüş, bunu sağlayacak habitatlara dönüş. Bunun da yolu aslında veya farkında olmadan kapitalist sistemi sürdürmeyi amaç edinmiş ve ağırlıklı olarak enerji üretimine ve tarıma dair sürdürülebilirlik çalışmaları değil, doğrudan kapitalizmin üret-tüket kültürünü hedef alan bir mücadele. Kayık1934 projesi böyle bir anlayışın ve mücadelenin savunucusu ve aracı olacak. Ayrıntılı ekolojik bölümler için bağlantılar aşağıda.
Kayık1934'ün Ekolojik Mücadele Anlayışı
Evet, bu çok hap şeklinde bir açıklama oldu. Haliyle daha fazla açıklanması gereken kısımlar var. Özellikle kayık1934 projesi tam olarak ne sağlayacak böyle bir mücadelede. Bu kadar ufak bir girişim ne yapabilir? Proje ve Öyküsü sayfasında genel bir giriş yaptım bu konuya. Eğer daha fazla ilgileniyorsanız, bu soruları çok daha ayrıntılı tartıştığım sayfalar da hazırladım. Aşağıda bu sayfaların her birini ve de bu amaçla yapmayı planladığımız etkinlik sayfasını görebilirsiniz.

İlk önce teori, ilk önce sorunu tespit edelim. Aşağı yukarı on bin yıl önce bir kısmımız doğal habitatları terk edip kendi kurduğumuz yapay habitatlarda yaşamaya başladık. Bu yeni teknoloji bizi uzun bir evrimin sonucu olan doğal yapımızdan ayırıp son derece stresli habitatlarda yaşamaya mahkum etti. Bugünkü toplumsal ve ekolojik sorunlarımızın kökeninde bu var. Bu bölümde teorik düzeyde bu sorunu irdeliyorum. Devam...

Ekolojik mücadele anlayışım habitat mücadelesine dayanıyor. Yani sorun habitattan başlıyor diyorum. Hiçbir canlı habitatından ayrı düşünülemez. Burada belli bir yaşama şekli önerisinde bulunuyorum. Bu da ancak doğru habitatla olabilir. Bu ufak bir ekolojik girişim ama onun da habitatı olmak zorunda. O da yelkenlimiz. Burada uzun uzun bu habitatı anlatıyorum. Devam ...

Gerçek bir değişim, toplu veya bireysel olsun, gerçekten değişmekle başlamalı. Sorun habitatsa, yani binlerce yıl önce başlattığımız yapay habitatsa, çözüm de buradan başlamak zorunda. Burada ilk önce bir sömürü habitatına dönüşmüş yapay habitat sorununu anlatıyorum, ardından da Kayık1934'de nasıl sunduğum somut çözüm önerisini, teoriyi nasıl pratiğe geçireceğimizi. Devam ...

Teori kadar pratik de önemli. Bir sorun varsa ve bundan şikayetçiysek bunu çözmek gerekiyor. Eğer bu sorun içinde yaşadığımız habitat ve onun yol açtığı davranış bozukluklarıysa o zaman çözüm de bunları değiştirecek olumlu davranış pratiklerinin yeşereceği bir hibrit yaşam, belli sürelerde parçası olacağımız farklı bir habitat diyorum. Ya şikayet edeceğiz ya da bir şeyler yapacağız. Devam ...

Yazılar, Sunumlar, Konuşmalar
Bu bölüm yapım aşamasında. Bittiğinde doğallık, ekoloji, ekolojik krizler vb konularla ilgili yazı, sunum ve konuşmaları içerecek. Şu anda henüz yapım aşamasında. Devam ...
Doğallık ve Ekolojik Olmak:
Çeşitliliktir: Doğallık çeşitliliktir ve dolayısıyla bu çeşitliliğin yarattığı ilişkiselliği anlamak ve bu şekilde yaşamaktır.
Bedenselliktir: Doğallık ve dolayısıyla yaşamak bize, milyonlarca yıllık bir evrimin sonucu bedenimiz aracılığıyla gelir. Her şeyden önce bedensel bir eylemdir.
Özneciliktir: Canlı cansız ayrımı yapmadan yerkürenin diğer bileşenlerini sadece birer kaynak olarak görmemektir.
Paylaşımdır: Yerküresel varoluşun sadece bizim için olmadığını, diğerleriyle de paylaştığımızı, en az bizim kadar diğerlerinin de hakkı olduğunu anlamak, sorumlu ve sınırlı tüketmektir.
Uzlaşmadır: Doğaya hükmetmek, onu fethetmek değil, onunla ve içerdiği diğerleriyle uzlaşarak var olmaktır.
En az zarardır: Doğallıkta mükemmel uyum veya denge yoktur, o bir akıştır. Her şey birbiriyle çatışır, birbirinden alır ve dolayısıyla birbirine zarar verir. Mükemmel zararsızlık yoktur ama özellikle insanlar olarak en az zararı hedefleyebiliriz.
Neden Doğallık, Doğallığa Dönüş?
Mutlu olmak için: Yerküreyle aramızda doğallık üzerinden bir bağ var. Bu bağ üzerinden kendimizi beslediğimiz zaman olması gereken mutluluğu yakalıyoruz. Doğallıkla kaynaşmayan yaşam tarzları, özellikle modern yaşam bunu sağlayamıyor.
Yapay dünyamızın stresini, huzursuzluğunu yaşamamak için: Doğallık, aracısız ve içinde evrildiğimiz ortamda, yani yerkürede, kendimizle, kendi beden ve zihnimizle buluşmak demek. Doğallıktan yoksun kendi ürünümüz dünyamızda aksine daimi stres, yani huzursuzluk içinde yaşamak zorunda kalıyoruz. Yapaylığın huzursuzluğunu kaldırmak için teknolojimizi ve kendi yaptığımız dünyayı doğallığa uyarlamamız gerekiyor.
Etik yaşamak için: Yalnız değiliz, diğer canlı ve cansızların varoluş haklarını gasp etmeden, aksine gözeterek ve bu dünyaya en az zararı vererek yaşamalıyız.
Yereli ve dolayısıyla çeşitliliği korumak için: Doğallığın itici gücü ve güzelliği benzeşme ve mükemmellik değil, farklılaşma ve hata özgürlüğü. Biz bunun sonucuyuz. Bunu kaybetmemek için her yerin benzeşmeye ve herkesin aynı şeyi yaşamaya zorlandığı yaşam tarzlarını reddetmek gerekiyor.
Modern yaşamın sebep olduğu ekolojik krizi frenlemek için: Yerküremiz, yani içindeki canlılar ve dolayısıyla cansızlar büyük ölçüde bizim yapay dünyamızın işleyişinin tetiklediği ciddi bir ekolojik krizle karşı karşıya. Evimizi korumamız gerek.